Mart 13, 2022

,

Stijn Mitzer tarafından yazılmıştır. Kemal, Dan ve Jakub Janovsky'nin katkılarıyla
 
Bayraktar TB2'ler tarafından Ukrayna üzerinde imha edildiği ya da etkisiz hale getirildiği teyit edilen Rus hedeflerinin listesi aşağıda görülebilir. Bu liste sadece fotoğraf veya video kaydı ile imha olduğu kanıtlanan ekipmanları ve araçları içerir. Bazı durumlarda bunlar sadece yerde kaydedilen görüntülerden oluşur. Bu durumlarda, SİHA kullanımı yerdeki görgü tanıkları tarafından bildirilmiştir. Operasyonlarına mümkün olduğunca az dikkat çekmek amacıyla, Ukrayna üzerindeki TB2 saldırılarının çok az görüntüsü yayınlandı. Bu yüzden, TB2'ler tarafından imha edilen ekipman miktarı büyük ihtimalle burada kaydedilenden çok daha fazladır. Liste ek görüntüler geldikçe güncellenecektir.
 
(Ele geçirilen veya imha edilen her bir aracın resmini görmek için sayılara tıklayın)

Zırhlı Muharebe Araçları (2)

  •  1 BMD-2 PMA: (1)
  •  1 Belirsiz ZMA: (1)

Çekili Topçu (5)


Çok Namlulu Roketatar (1)

  •  1 220mm BM-27 'Uragan': (1)

Hava Savunma Sistemleri (9)

  • 1 9A310M1 TELAR (Buk-M1-2 için): (2)
  • 1 9A39M1 TEL (Buk-M1-2 için): (1)
  • 3 9A310M2 TELAR (Buk-M2 için): (1) (2) (3)
  • 1 9A39M2 TEL (Buk-M2 için): (1)
  •  1 Pantsir-S1: (1)
  • 1 Tor-M2: (1)
  •  1 Tor-M1: (1)

Komuta Merkezi (1)


Muhabere İstasyonu (1)

  • 1 Muhabere istasyonu: (1)

Lojistik Trenleri (2)

 

Kamyonlar, Araçlar ve Cipler (24)

 

Önerilen Makaleler:
 

Şubat 28, 2022

,
 
Stijn Mitzer tarafından yazılmıştır. 

Ukrayna ve Türkiye arasında halihazırda görüşülen tüm havacılık işbirliklerinden en büyüleyici olanı, tartışmasız, dünyanın en büyük kargo uçağı olan ikinci An-225 Mriya’yı bitirme olasılığıdır. Türkiye'nin An-225'e olan ilgisi ilk olarak Ekim 2020'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky'nin Ankara ziyareti sırasında uçağı tamamlama fikrini ortaya atmasıyla gündeme geldi. [1] O günden beri plan hakkında çok az şey duyulmasına rağmen, Türkiye’nin katılımı, ikinci An-225’i nihayet bitirmek ve hizmete sokmak için teşvik ve fon sağlamada bir atılım anlamına gelebilir.


İkinci An-225'i yabancı bir ortağın yardımıyla tamamlama fikri, ilk olarak Çin'in uçağı ticari uyduları yörüngeye fırlatmak için bir platform haline getirme konusundaki ilgisini dile getirdiği 2011 yılında gündeme geldi. [2] [3] Projenin ilk aşaması, halen Ukrayna’da, Kiev dışındaki Antonov tesislerinde depolanan ikinci gövdenin tamamlanmasını ele alırken, İkinci aşama ise An-225’in Çin’deki üretiminin yeniden başlatılmasını içeriyordu. Yüksek maliyetler bu iddialı planları suya düşürdü ve proje artık sessizce terk edilmiş gibi görünüyor. [4] [5]


2021’de UkrOboronProm’un (Antonov'un ana şirketi) projeyi başlatmaya yardımcı olması için hala yabancı bir yatırımcı aradığı açıklanmıştı. UkrOboronProm CEO'su Yuriy Husyev, Ukrayna’nın, “Uçak filosunun geliştirilmesi hakkında çeşitli ülkelerle iletişim halinde  bulunduğunu” belirtti. Bazı Ukrayna uçak tasarımlarının daha da geliştirilmesi ile ilgilenen ülkelerden birinin Türkiye olduğu bir sır değil ve Türkiye şimdiye kadar açıkça iki Antonov uçağına ilgi gösterdi:  An-178 ve An-188 askeri nakliye uçakları. [6] [7]


Birinci An-225 (UR-82060) ilk uçuşunu Aralık 1988'de, uçağın sırtında taşınan Buran uzay mekiği için bir süper ağır taşıyıcı olarak yaptı. İki uçağın sipariş edilmesine rağmen, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden önce yalnızca bir tanesi tamamlandı. Günümüzde ise An-225, yaklaşık 250 ton kargo taşıma kapasitesiyle dünyanın şimdiye kadar yapılmış en ağır ve en büyük (ama en geniş olmayan) uçağı olmaya devam ediyor.


 

Sırtında Buran uzay mekiği ile An-225.

Tamamlanan tek An-225, 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılması sırasında Ukrayna'da bulunuyordu ve böylece yeni kurulan bağımsız cumhuriyetin yetkisi altına girdi. Bununla birlikte uçak, 1993 yılında (şimdiki Rus) Buran uzay programının iptal edilmesiyle Buran uzay mekiğini taşıma amacını kaybedecekti. 1994 yılında, An-225, Kiev'deki Antonov Uçak Fabrikasında uzun vadeli depoya yerleştirildi ve ikinci An-225 gövdesi üzerindeki çalışmalar durma noktasına geldi.


1990'ların sonunda, An-225 kadar büyük bir kargo uçağına duyulan ihtiyaç tekrar ortaya çıkmaya başladı ve depoda saklanan örnek 2001’de aktif hizmete geri döndü. [8] İkinci An-225'i tamamlama planları da aynı zamanlarda meydana çıkmaya başladı ve 2006’da tekrar hayata kazandırılması için bir karar verildi. 2009’un sonlarına doğru uçak üzerindeki çalışmalara halen başlamamıştı ve plan terk edilmiş gibi görünüyordu. Daha sonra Mayıs 2011'de Antonov'un CEO'su, ikinci An-225'in tamamlanmasının, ilgili tarafın 300 milyon dolar ile gelmesi durumunda üç yıl içinde bitirilebileceğini belirtti.


2016 yılında, Çin Havacılık Sanayii Kurumu’nun, daha sonraları ilgisini kaybetmeden önce, bu maliyetleri karşılamaya hazır olduğu iddia edildi. [5] Çin, uzun bir zamandan beri Ukrayna’nın havacılık sanayisinin meyvelerini yedi. 1990'larda Ukrayna, Çin'e iki Su-33 ve bir Su-25 UTG uçak gemisi konuşlu uçak sattı, bunların ayrıntılı incelenmesi neticesinde ise ortaya J-15 uçak gemisi tabanlı avcı uçağı çıkacaktı. Daha yakın zamanda ise Çin - dünyadaki en büyük uçak ve helikopter motoru üreticilerinden biri olan - Motor Sich'te çoğunluk hissedarı olmaya çalıştı, fakat bu devir ABD’nin baskısı sonrasında nihayetinde engellendi. [11] 


 

İkinci An-225'in bitirilmesi, hiç şüphesiz devasa kargoların uluslararası taşımacılığına fayda sağlayacak olsa da, uçağı tamamlamanın 300 milyon dolarlık maliyeti, bunun gerçekte hiçbir zaman karlı olmayacağı anlamına gelebilir. Bu, 2019'da Antonov'un şu anki CEO'su Oleksandr Donets’in “Bu çok pahalı bir proje. Tasarım ve mühendislik çalışmalarının maliyeti, yeni ekipman alımı ve uçağın sertifikalandırılması ile yüz milyonlarca doları bulacak. Böyle bir proje uzay programında etkili olabilir, fakat ticari hava taşımacılığında değil.” [12] ifadesiyle de doğrulanmıştı.


Bu, Türkiye'nin neden ikinci An-225'i bitirmeye ilgi gösterdiği sorusunu gündeme getiriyor. Türkiye, uçağı sadece fazladan kazanç elde etmek için ticari bir varlık olarak kullanmak yerine, (belki de Antonov ile iş ortaklığı kurarak) Türkiye’nin yurtiçinde ve yurtdışındaki gücünü ve prestijini simgeleyen bir statü sembolü olarak kullanabilir. Türkiye, artan siyasi ağırlığı ve bununla birlikte takındığı iddialı uluslararası rolü ile, dünya siyasetinde giderek daha önemli bir aktör olarak karşımıza çıkıyor. An-225 bu süreçte Türkiye’nin yükselen bir güç olduğu rolünü tasdik ederek, dünyanın dört bir yanına devasa öğeler, insani yardım ve diğer kargoları teslim edebilir.

 

An-225 büyüklüğünde bir uçakla birlikte gelen yüksek maliyetler, Ukrayna’yı ikinci Mriya’yı tamamlamaktan vazgeçirdi. Motor Sich olayından sonra Çin’den sermaye yatırımı pek olası görünmezken, uçağın bitirilmesi için başka bir ortak aranması gerekecek. İşte burası Türkiye’nin devreye girdiği yer olabilir. Türkiye uluslararası politikada yükselen bir güç ve zorlu projelerin üstesinden gelme konusunda kanıtlanmış bir başarı geçmişine sahip. An-225'i kullanmanın faydalarının nihayetinde uçağı aktif hizmete geri getirme maliyetlerine daha ağır basıp basmayacağı Türk hükümetinin kararına bakıyor. Belki de o zaman, An-225, Türkiye’nin cumhurbaşkanlığı uçağıyla aynı renklere bürünerek, dünyanın her köşesinde gücünü ve etkisini göstermek için bir elçi ve statü sembolü görevini yetine getirebilir.



[1] Turkey interested in completing An-225 Mriya – Dpty PM https://en.interfax.com.ua/news/general/698799.html
[3] Chinese aero group eyes world’s largest plane https://asiatimes.com/2019/07/chinese-aero-group-eyes-worlds-largest-plane/
[4] Ukraine mulling to complete the second Antonov An-225 Mriya https://www.aerotime.aero/27146-second-an225-potential
[5] UkrOboronProm seeks investments to complete second Mriya aircraft https://www.kyivpost.com/ukraine-politics/ukroboronprom-seeks-investments-to-complete-second-mriya-aircraft.html
[10] Black Sea Hunters: Bayraktar TB2s Join The Ukrainian Navy https://www.oryxspioenkop.com/2021/08/black-sea-hunters-bayraktar-tb2s-in.html
[11] Pandora Papers: How A U.S. Law Firm Attemped To Sell A Defence Giant To China https://www.oryxspioenkop.com/2021/11/pandora-papers-how-us-law-firm-attemped.html
[12] Президент ГП "Антонов" Александр Донец: Мы должны вернуться к тому, что умеем делать очень хорошо – к грузовым, военным самолетам. Это у нас всегда получалось https://www.unian.net/economics/transport/10531239-prezident-gp-antonov-aleksandr-donec-my-dolzhny-vernutsya-k-tomu-chto-umeem-delat-ochen-horosho-k-gruzovym-voennym-samoletam-eto-u-nas-vsegda-poluchalos.html
 
Recommended Articles: 
 
 

Şubat 25, 2022

,

Stijn Mitzer tarafından yazılmıştır. Kemal, Dan ve Jakub Janovsky’nin katkılarıyla.
Çeviren: Mazhar Derviş  

Her iki tarafın imha edilen ve ele geçirilmiş araç ve ekipmanlarının detaylı bir listesi aşağıda görülebilir. Bu liste, ek görüntüler geldikçe güncellenecektir.

Ocak 18, 2022

,

Stijn Mitzer ve Joost Oliemans tarafından yazılmıştır.
Çeviren: Mazhar Derviş 
 
"Evladım, akıllı çocuklarsınız. İyi okumuşsunuz, çalışmalarınız da iyi. Ama bakın yabancılar almış başını gitmiş. Onlara yetişmemiz asla mümkün değil…" (2000’li yıllarda Savunma Sanayii Başkanlığında çalışan bir bürokratın, Selçuk ve Haluk Bayraktar’a yaptığı bir konuşmadan.)

Ne zaman insansız hava araçlarının (İHA) geleceği tartışılsa, diğer uçaklara müdahale etme ve onları düşürme yeteneği, sık sık günü geldiğinde geleneksel savaş uçaklarını tarihe gömecek bir gelişme olarak dile getirilir. Bununla birlikte, böyle bir geleceğe ulaşma yolundaki fiili ilerleme ise son derece yavaş olmuştur. Rusya gibi küresel bir askeri dev bile, bu sistemleri yakın gelecekte çevik, it dalaşına uygun ve insansız araçlara dönüştürmek şöyle dursun, daha kendi SİHA filosunu oluşturmakta zorlanırken, halk arasında ise SİHA’ların mevcut yeteneklerinin, genellikle gerçek dünyadaki yeteneklerinden çok daha ileride olduğu düşünülür.
 
Amerika Birleşik Devletleri ve Çin SİHA’larını kısa menzilli havadan havaya füzeler (AAM) ile silahlandırmayı denediler, hatta ABD 2017’deki bir tatbikatta bunları başarılı bir şekilde kullanıp başka bir insansız hava aracını düşürmeye kadar gitti. [2] Gelgelelim, o tatbikat esnasında fırlatma platformu olarak kullanılan MQ-9 Reaper, herhalde herkesin kafasında kurduğu çevik, muharip avcıdan nispeten daha yavaş ve manevra kabiliyetinden de yoksundur. Böyle bir avcı tipi üretmeyi amaçlayan projeler, çoğu tasarımın üretime girmesi pek mümkün görünmediğinden, hala çizim tahtalarına gömülmüştür.
 
Bununla birlikte, insansız savaş uçaklarının bir gün insanlı kardeşlerinden gökleri ele geçireceği inkar edilemez. Bu atılımın ön saflarında yer alması beklenen dünya devleri dışında, yakın gelecekte bu tür teknolojileri elde etmeye yönelik büyük adımlar atan bir başka ülke daha var: Türkiye. MİUS (Muharip İnsansız Uçak Sistemi) projesinin ilk test uçuşunu 2023 yılında yapması planlanıyor. Bu süpersonik SİHA, hassas bombalama , it dalaşı ve düşman hava savunma sistemlerini bastırılması için tasarlanmıştır. Türk Silahlı Kuvvetlerine emsalsiz kabiliyetler kazandıracak MİUS’un geliştirilmesi, kendi başına bu makalenin giriş metnindeki alıntıya da şiddetli bir reddiyeyi temsil ediyor.
 
 
Türkiye, Akıncı ve MİUS gibi insansız savaş uçakları geliştirmenin yanında, bir gün MİUS’un halefini tasarlamaktan sorumlu olabilecek ya da gelişmiş teknolojileri ilgilendiren herhangi bir alanda çalışacak becerikli bir işgücü sağlamaya da özen gösteriyor. Türkiye bu amaca, çocuklar ve genç yetişkinler arasında teknoloji alanında yaşananlara karşı dünyanın başka hiçbir yerinde görülmemiş bir ölçekte yoğun bir ilgi oluşturarak ulaşmaya çalışmaktadır. Bunu başarmak için izlediği yollardan biri de Teknofest gibi her sene düzenlenen teknoloji festivalleri oluyor.
 
Teknofest’i sadece bir hava gösterisi ya da yalnızca askeri havaya sahip bir etkinlikle karıştırmanız affedilse de, aslına bakınca tarım projelerinde yapay zeka kullanımından elektrikli araba tasarımına kadar 30’dan fazla teknoloji yarışmasına ev sahipliği yapan bir teknoloji festivali olduğunu görüyoruz. Katılımların hevesle yapıldığı bunca yarışmanın arasında bir tanesi özellikle göze çarpıyor: sabit ve döner kanatlı İHA’lar için bir savaşan İHA yarışması. Savaşan İHA yarışması, hava muharebe senaryolarında gökyüzünün hakimiyeti için birbirleriyle savaşan ve 'düşman' İHA’ları tarafından hedef alınmaktan kaçınmaya çalışırken it dalaşına giren, farklı tip İHA’ları içeriyor.
 

Teknofest devam ederken İstanbul semalarında insansız bir it dalaşı yaşanıyor.

Doğal olarak savaşan İHA yarışması bir İHA’dan diğerine ateşlenen canlı mühimmatı içermiyor. Bunun yerine her İHA, gövdesine monte edilmiş bir kamera sistemi sayesinde rakibine kilitlenmeye çalışmaktadır. Kilitlenmeyi sağlamak için kullanılan kamera, İHA üzerinde ileriye dönük bir pozisyonda ve belli bir açıyla sabitlenmiştir. Dolayısıyla asıl vurulma fiziksel olmaktan çok sanal olarak gerçekleşir. Yarışmanın kazananı ise rakibin İHA’sına en uzun kilitlenip, karşılığında ise kilitlenmekten en çok kaçınan olur.
 
Her ne kadar kurallar basit ve oyun gerçek hava muharebesinin basit bir simülasyonu olsa da, böyle yarışmalar, ülkenin yetenekli gençleri arasındaki hevesi ateşlemek için tam da gerekli olan şeydir. Bu arada, katılımcıları lise ve üniversite öğrencilerinden oluşan bu yarışmalar, katılımcılarına bir gün gelişmiş İHA üretimini sağlayacak söz konusu ileri teknoloji alanlarına girmek için gerekli olacak bilginin ilk yapı taşlarını sağlar.
 
 
Bayraktar Kardeşler ve babaları Özdemir Bayraktar, Savunma Sanayii Başkanlığındaki bürokratın tavsiyesini dinleselerdi, şu an ne geliştirilmekte olan bir MİUS ne de göklerde uçan bir Akıncı olurdu. Yenilginin ağır zehrinin Türkiye’deki savunma sanayisine iyice yerleştiği bir dönemde kalkınmayı başlatan mücadeleleri, yeni nesillerin bir gün onların vazifelerini devralmalarının önünü açtı. Artık yeni nesillere para ödülü, sponsorluklar ve üniversitelere girme fırsatı ile becerilerini ve ilgi alanlarını geliştirebilme şansı verilmesi, büyük ihtimalle gelecekte çok büyük faydalar sağlayacaktır.
 

Bir milletin servetinin çocukları olduğu klişesi doğru olduğu için bir klişedir. Her ne kadar Teknofest’in bazı ziyaretçileri etkinliği kesinlikle askeri havacılık gösterileri ve baş döndüren hava şovları için uzun süre hatırlayacak olsa da, asıl önemli gelişmeler ilham verdiği kişilerin zihinlerinde sıkı sıkıya kök salmış halde bulunabilir.

Baykar Teknoloji, bir ülkenin yüksek teknoloji tasarımında etkileyici başarılar elde etmesi için sınırsız Ar-Ge bütçesine sahip bir süper güç olmasına gerek olmadığını kanıtladı. Özdemir Bayraktar’ın vefatı kendisinin ilham verdiği kişileri üzmüş olabilir, ancak bu çalışmanın durmayacağı ve yeni nesillerin hafızalarında yaşamaya devam eden hikayelerinin ve mirasının günün birinde ilk gerçek insansız Türk savaş uçağının meyvelerini verecek bir ivme sağlayacağı kesindir.

“Ülkemiz İHA teknolojisinde tam bağımsız lider olma hedefine ulaşana kadar çalışmalarımız, varlığımızın her zerresi ile aralıksız devam edecektir.” (Özdemir Bayraktar 1949 - ∞)
 

[1] SELÇUK BAYRAKTAR - BAYRAKTAR AKINCI TESLİMAT VE MEZUNİYET TÖRENİ KONUŞMASI https://youtu.be/dGETmeQXemc?t=144
[2] Heat-Seeking Missile-Armed MQ-9 Reaper Shot Down Target Drone During Exercise https://www.thedrive.com/the-war-zone/23694/heat-seeking-missile-armed-mq-9-reaper-shot-down-target-drone-during-exercise
 
Önerilen Makaleler:
 
Bir Zafer Abidesi: Bayraktar TB2 Zâyiat Listesi  
 

Ocak 07, 2022

,

Stijn Mitzer ve Joost Oliemans tarafından yazılmıştır.
Çeviren: Mazhar Derviş
 
Türkiye, 1970'lerde ve 1980'lerde askeri teçhizat bağışlarına kısmen bağımlı olmaktan, 2010’larda ve 2020’lerde dünyanın dört bir yanındaki dost ülkelere askeri teçhizat bağışlayan taraf olmaya geçiş yaptı. Her ne kadar Türkiye daha 1990’ların sonlarında komşu ülkelere askeri teçhizat bağışlamaya başlasa da, bu politika, gerçek anlamda Türkiye’nin dünya çapındaki etkisini artırmaya başladığı 2010’larda ilerlemeye başladı. Bu politika sadece askeri teçhizatın bağışlanmasını içermedi, ambulanslar, otobüsler ve dünyanın dört bir yanındaki ülkelere yolunu bulan diğer eşyalar da buna dahil oldu.

Çoğu durumda bu bağışlar cömertlikten ve dost ülkelere yardım etme arzusundan kaynaklanmıştır. Bazı diğer bağışlar ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye ve Libya’ya konuşlandırılmasıyla bağlantılıdır. Türkiye’nin, ülkenin ordusunun yeniden inşasında başrol almasından sonra, binlerce Somali askeri şimdiye kadar Türkiye’de ve Somali’nin başkenti Mogidaşu’daki TÜRKSOM kampında eğitim aldı. Böylece Somali de, Türkiye’den yardım alan bir diğer ülke oldu. Yabancı askerlerin ve subayların Türk askeri kurumlarında eğitim alması da ücretsiz askeri yardım sağlamanın bir başka yolu olmuştur. 

Diğer durumlarda ise ülkelere, Türk savunma firmalarından ürün tedarik edebilecekleri bir bütçe veriliyor. Örneğin, 2019 yılında Karadağ Silahlı Kuvvetlerine Türk arazi araçlarının temini için 16 milyon €’luk bir bütçe tahsis edildi. [1] Türkiye aynı zamanda Somali, Libya, Arnavutluk ve Karadağ’a yüzlerce 7,62 mm MPT-76 ve 5,56 mm MPT-55 piyade tüfeği bağışladı. Gambiya’ya bağışlanan ve tüm ordusunu donatmaya yetecek, 1.359 kemer ve kese, 5.000 üniforma, 5.000 matara ve 50 adet beş kişilik ve 50 adet yirmi kişilik çadır ise daha az ölümcül öğeler arasında yer alıyor. [2]

Türkiye, yurtdışındaki etkisini genişletmeye ve birçok Afrika ülkesiyle bağlarını güçlendirmeye devam ettikçe, bağışlanmış daha çok ekipmanın yakında dünya çapında daha fazla ülkeye yolunun düşmesi hiç de imkansız gelmiyor. Bunlar, yeni üretilen ürünlerden ya da Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kısa bir süre önce emekliye ayrılmış teçhizatlardan oluşabilir. TSK yakın gelecekte değiştirilmesi planlanan ya da halihazırda yedeğe alınmış oldukça büyük bir askeri teçhizat envanterine sahip. Bu teçhizatın bir kısmı, belki de bir revizyondan sonra dost ülkelere devredilebilir.
 

Türk Hava Kuvvetleri hizmetinden emekli olduktan kısa bir süre sonra 2015 yılında Pakistan’a bağışlanan 34 adet T-37C Tweet jet eğitim uçaklarından biri.

Aşağıda, Türkiye’nin diğer ülkelere bağışladığı bilinen ağır silahlar, askeri araçlar ve diğer ağır ekipmanların ayrıntılı bir listesi görülebilir. TSK tarafından Libya'ya konuşlandırılan bazı ağır silahların şu an kime ait olduğu bilinmediği için bu malzemelerin ait olduğu taraflar ortaya çıkana kadar listeye dahil edilmeyecektir. Hafif silahlar, çadırlar, otobüsler ve motorsikletler gibi askeri olmayan muhtelif ekipmanlar bu listeye dahil değildir. Bağışlanan ürün sayısı ve teslim tarihleri bilindiği zaman, aynı şekilde eklenecek ve yeni bağışlar yapıldıkça bu liste güncellenecektir.
 
(Yeni sahipleriyle birlikte çekilen fotoğraflarını görmek için araç veya ekipman çeşitlerine tıklayın.) 

Afrika


Somali


Libya

 

Avrupa

 

Kosova

 

Arnavutluk

 

Karadağ

  • 1 Otokar Cobra [2016]
  • BMC 4x4 Kamyon [2022] (Teslim edilecek)

Kuzey Makedonya


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti


Kafkasya


Azerbaycan


Gürcistan

 

Orta Asya

 

Kazakistan

  • 2 AB-25 Karakol Gemisi [1999 ve 2001] (Teyitli değil)
 

Kırgızistan

 

Güney Asya

 

Pakistan

 

Afganistan

 

Orta Doğu

 

Özgür Suriye Ordusu

 
İkinci resim Reyhan Vahid tarafından çekilmiştir. Özellikle SomaliaWeapons'a teşekkür ederiz.
 
[1] Media: Ankara to Become Main Donor of Montenegro’s Army, Continues to Strengthen Presence in the Balkans https://betabriefing.com/archive/news/8609-media-ankara-to-become-main-donor-of-montenegros-army-continues-to-strengthen-presence-in-the-balkans
 
Önerilen Makaleler:
 
Bir Zafer Abidesi: Bayraktar TB2 Zâyiat Listesi